23 Şubat 2015 Pazartesi

Sshht..♪♪♫♪

Dokunmasına izin ver.
Kulaklarında,
Beyninde,
Boynunda..
Ve tüm vücudunda.
Sarsılmaları da hisset.
Evet o çığlık atma isteği uyandıran sarsılmalar.
Göğüs kafesinde sıkışmayı da hisset.
Sanki her yerinde karıncalanma var.
Ya da buna benzer.
Sende nasıl bir etki bırakır bilmiyorum.

Ama durum bundan ibaret buralarda.
Neyden mi bahsediyorum ? 
Elbette
Müzik.


Şöyle bir başlangıç yapsam hiç bir sorun  olmayacaktı sanırım. 
Nakarat: 
Müziğin sana dokunmasına izin ver,
Kulaklarında,
Beyninde

Böyle başlasam,
Yanlış anlaşılmaya yer kalmazdı.
Dur !?! Yoksa sen yanlış anlamadın mı ?!?!
O zaman benim içim fesat :p
Öyle düşündün sandım.

**
Nerden çıktı bu diye aklına gelecek okuyucu.
Bu sıra müzik zevklerim konusunda oldukça sıkıcıyım (bazılarına göre)
Oysa bende bilirdim Serdar Ortaç açıp kıvırmayı.
Genc idim yapamadım.
Bazı arkadaşların baskıları ile toparlamaya çalışıyorum alışkanlıklarımı.
Ama o kadar güzel şarkılar var ki hissettirdikleri;
Yukarıda anlattıklarımın 3 milyar 750 milyon milyar katı.


O nasıl oluyor bilmiyorum,
Yaptığım tek şey;
Gözlerimi kapatmak.
Ha bir yandan çantayı da tutuyorum.
Huzur huzur diyerek kaptırmayalım onu.
Misal başlangıcı yazarken İmagine Dragons- Radioactive dinliyordum.
Şuan Kovacs - My Love.


Kayıtlara geçsin.
Müpte etkileniyor bu şarkılardan.
Edepli uslu bir hatun olup kapatayım bunları ben değil mi okuyucu.
Hep Gri'inn suçu bunlar.
Al tüm ayarlar kaçtı gitti.
Sahi var mı bana önerebileceğiniz şarkılar ?
Memnuniyet duyarım paylaşırsanız.

17 Şubat 2015 Salı

Kontrolünü Kaybet.

Kontrolünü kaybet.
Kontrolsüz kalmak ne kadar cazip gelebilir ki. 

Beklentiyi sınırlara taşıyan bir kitap söz konusu.
Filme uyarlanması cesaret isteyen,
Bir o kadar merakla beklenen Grinin Elli Tonundan bahsediyorum.
Filmin fragmanlarından anlaşılan çok daha etkileyici bir eser olacağıydı.
Kitabını okuduğunuz bir film beklentiyi karşılamadığında -ki aksini ispat eden film görmedim- suratlar ister istemez düşüyor.
Hiç bir yorumu okumadan,
İki fragmanı haricinde hiç bir şey izlemeden kitabı bu kadar etkilediği için koca bir beklentiyle gittiğim, merakla beklediğim film.
Eğer filmi izleyeceksen bu yazıyı o-ku-ma-ma-lı-sın !
Şimdiden uyarayım.
Eleştirmek adettendir der başlarım.

Kitabın bazı kısımlarında kendini tekrar ettiği ve yetersiz kaldığını biliyoruz.
Buna rağmen oyuncular filme duyguları büyük bir başarıyla aktarmışlar hatta fazlasını bile yapmışlar diyebilirim.
Senaryo bakımından kitaba oldukça bağlı olması ayrı bir hoşluk elbette.
Ama kesik kısımları da yok değil.
Bütün anlatılan sahneleri filmde görmeyi bekleyemezdik.
Gene de diyorum bazı bölümler çok bölünmüş.
Christian'ın aslında daha duygusuz olması gereken yerlerde öyle bir duygu patlaması var ki sert karakter yumuşatılmış gibi.
Ana dersek; Christian'ın hediyeleri karşısında 'fahişe' gibi hissedip duygularının değişmesinden eser yok aksine memnuniyet belirtisi mevcut.
Filmin bir çok kısmında gülüşmeler var ki çok içten olması mizah kısmını da ortaya çıkartmış :)
Eleştirilere maruz kalmasının bir diğer yanı seks sahnelerinin çok açık ve sürekli olması.
Bunu eleştiremem.
Zaten kitap içinde bunun olacağı belliydi.
Bkz. Erotik roman
Ha cesurca sergilemişler, bravo der şukusunu veririm.
Tabi sertlik kısmında kırbaç, şaplak, kelepçeler harici bir şey görünmüyor;
Kopma noktası diye belirtilen yer fazlaca basit kalmış bir bu var sanırım.
Duygusal kısımlar daha fazla olsaydı ?
Belki biraz daha uzun ama tamamen bağlanmış.
Bence daha büyük bir beğeni getirirdi.




Daha iyi olması gerekir miydi ? 
Evet kesinlikle daha iyisini hak ediyordu bu yapım.
Filmin müzikleri konusunda laf edemem.
O kadar müthiş olmuş ki,
BA
YIL
DIM
Hem de hepsine.





                                                                                                       Şimdi ben sana git izle ya da izleme diyemem.
                                                                                                       Ben kısmen memnun kaldım.
                                                                                                       Geri kalanı da senin zevkine kalmış okuyucu.


16 Şubat 2015 Pazartesi

Bahar Tanrıçası katkılarıyla.

Tanrıça dendiğinde aklıma ilk olarak Bahar Tanrıçası gelir.
Bilirsiniz onu muhakkak,
Işık saçtığına inanıyorum,
Etrafında olanlar kesinlikle çok şanslı.
iş buyken, dedikleri yorumları beni okuması bile ayrı önemli oluyor.
Kimden bahsettiğimi anlayanlar var hissediyorum.
Çünkü nereye gitsem Persephone yorumunu görüyorum :)

Şimdi kendisi beni unutmamış aşağıdaki sorulara cevap vermemi istemiş.
O ister de ben hemen yapmaz mıyım ?
Büyük bir zevkle hemde.
O halde buyrun efenim Müpte'nin cevaplarına.

1. Kışın okumalık favori kitabın var mı ? 

Planla okuyan bir insan olmadım hiç bir zaman, ilgimi çeken bir seri olduğunda yaz kış durmadan okurum. Ha bu erotik roman serisi olur, bilimsel açıklamalarla dolu bir kitap olur, belki de denemelerin bulunduğu daha küçük bir kitap olur orası hiç belli olmaz.
En son FSOG serisidir ki bilmeyen yok.
Kışın pek iyi geldi.
Sıcacık :p

2. Kapağı mavi olan bir kitabın var mı ? 

Şu an kitaplığıma bakacak durumda olsam araştırırdım, gerçi o zaman da zor olurdu.
Kitaplarımı okuduktan sonra streç ile sarıp kaldırırım, yerim dar.
Ha kendi evimde büyük bir yeri olacak o zamana kadar sağlam kalmaları gerekiyor.

3.Yılbaşı ağacında yıldız olarak kullanabileceğin bir kitap var mı ? 

Benim yıldızım Emrah Serbest olurdu, her kitabı o yıldızın yerinde olmalı diye düşünürüm.
Tabi zaman zaman değişebiliyor bu fikrim ama nedense o apayrı, sanırım anlatımını pek sevdim.


4.Kış tatili için mükemmel bir kurgusal dünya ?

Kurgusal dünyalara bayılırım.
Özellikle olmayacak şeyleri barındırmalarına.
Hayal bu çıtayı yüksek tutmak gerek,
Ama buna da örnek veremem çok fazla var.


5.Birlikte kış tatiline gideceğin bir kitap karakteri ?

Yaz/ kış hiç fark etmeden gideceğim tek bir karakter var aslında.
C. Grey elbette ama yaralı kısmını ortaya çıkarttığı ikinci kitaptaki hali olsun mümkünse,
Ya da şey Dimitri Vampir Akademisi serisinden ;)

6. Bu sene için listende olan bir kitap ?

Deli Duman ve bütün Murat Menteş kitapları.
Hepsini okuyacağım hemde iki ay içerisinde.

7.Favori tatil içeceğin, atıştırmalığın ve filmin ?

Favori filmim; Star Wars elbette yanında kuru meyve severim ben atıştırma olarak,
İçecek dersen nerde ve kimle olduğuna göre değişir :)
Misal annemlerin yanında her zaman Türk kahvesi,
Kardeşimle tek başımızaysak, şimdilik çay,
İşin içinde arkadaşlar varsa alkole girilir ;)
Bilmem anlatabildim mi :p

13 Şubat 2015 Cuma

Ufak bir minnet.


Nisan 2014

+Yaptığın onca şeye değer mi ? 
-Değmez mi ?
+Sevdiğin için bazı şeyleri görmemiş olabilir misin ?
-Aslında evet ben ağlarken bir kere yanımda olmadı, gelmedi, sadece o istediğinde vardık o istediğinde biz gibi olduk. Her zaman fedakarlıktan bahseder ama hiç bir şey yapmazdı. Düşün aramızda beş dakika mesafe olmasına rağmen yanıma uğramaz, parası olmadığını söyleyip arkadaşlarıyla takılırdı. Dur ya bu biraz fazla değil mi ?
+Ben sana bir şey demeyeceğim, cevaplarını ben bulursam bir değeri olmaz.
-Ben salakmışım. Baya kullanılmışım. Nasıl ya ? 
+Sen çözeceksin ben sana sadece yolları anlatabilirim.
                                                                                                                                                                                        (Eksik ya da cümleler karışmış olabilir.)
Şubat 2015

Ay'ını tam olarak hatırlamadığım zamanlar.
Uyanış diye tabir ettiğim iki bin on dört yılı oldukça problemli başlamıştı.
Tanıştığım M. hayatımı değiştirdi.
Ama bunu nasıl yaptı bende anlamadım.
Sanki her şeyi ben düşünmüşüm gibi geliyordu.
O zamana kadar beyni olup kullanmayan bir hatundum, en azından düş
ünmeyi bir kenara bırakmıştım.
Zorlamayla değil, aşk dediğimiz o saçma duyguyla.
Aslında aşk olmadığını anlamam için olanların olması gerekiyormuş ya geçti gitti neyse.

M. zamanında blog açmam için ısrarda bulundu.
Aslında yapacağımız tamamen farklı bir versiyondu.
Beni o kadar teşvik ediyordu ki,
İnanılmaz değerli hissediyordum kendimi.
Fotoğraf çekimi ile ilgili bir proje ki çeken ben olacaktım.
Yaptığım çekimleri gösterdiğimde,
Okuduğumuz, izlediğimiz filmleri anlatırken,
Hiç bu kadar zevk aldığım muhabbet olmadı diye iç geçiriyordum.
Bu bir aşk hikayesi olarak anlaşılmasın,
Onunla olduğum zamanlar,
Onun olmadığı zamanlar,
Tartışıp atar yaptığımız o zamanlar,
Hepsi aslında buraya gelmeme sebep oldu.
İlk yazımı okuduğunda;
Çok iyi yapabilirsin biliyorum diye gaza getirdi.
Kendisi de biliyor.
İlk takipçilerimdendir.
Sırf güldürmek için yaptığı onca şey,
Şimdi eskisi kadar yakın değiliz sanki.
Ama onunla olmak her şeyden daha çok mutlu ediyor.
Kafam bozukken, mutluyken, çok mutluyken o da bilsin istiyorum.
Şimdi sen bunları neden yazıyorsun diyeceksin okuyucu.
Şimdi ben ona buradan teşekkürümü sunmak istiyorum.
Minnetimi de,
Eskisi gibi olmadığımızı düşünmesi için gereken bütün olaylar oldu.
Ama eskisi gibiyiz.
Benim için çok değerli olduğunu bilmesini sağlamak istiyorum.
Bu yüzden M. teşekkür ederim.
Bu güzel ortama girmek için beni teşvik ettiğin, beni gerçekten mutlu ettiğin için.
İyi ki varsın B'oolum ;)


12 Şubat 2015 Perşembe

Elli Tonla sınanmak. Ufak utanç içerir.

Yazma konusunda zorluk çekeceğim aklıma bile gelmemişti.
Hele de bu kadar zaman sonra.
Savsakladığım sanılmasın.
Çok okuyorum bu aralar, hasretle.
Seri kitap okumalarını seviyorum.
Biri bitsin diğeri başlasın,
İçinde aşk olsun kovalamaca olsun karanlık bir taraf olsun.

Tabi bu kitabın arka tarafında erotik romans yazmasın.
İlginç durumlarla karşılaşabiliyor insan :)
Okuyan bilir muhakkak,
Şu sıra filmi gösterime girecek Grinin Elli Tonundan bahsediyorum.
O kadar övdüler ki kitabı bir kaç günde bitiriverdim.
Hatunun hayal dünyasına bayıldım,
Bu da ne böyle dediğim de oldu, olmadı dersem yalan olur.
geçtiğimiz hafta sonu İstanbul sefası yaptık,
yolculuk sırasında kitap okumak favor
imdir,
Yalnız isim "Grinin Elli Tonu" olunca herkesin dikkatini çekiyor-muş.
Kitabı otobüste gözüken bir yere koydum, kasten değil ha!?!?
Her geçen yolcu kitaba ve bana bakıp durdu,
Sırıtanlar dahil var.
Ya dört ya beş kişiden sonra kitabın arkasında yazan Erotik romans gözüme ilişti.
Hassiktir lan dedim.
Grinin Elli Tonu yazısını kapatalım derken daha büyük bir şey olmuştu.

üzerine yolun ortasında annem bana bu kitabı anlat bakayım dalıp gidiyorsun içine deyince.
kitabı gece okumak üzere kaldırıp,
Sallama bir şeyler anlatıyordum,
Arkada oturan şahıs lafa karışmasaydı her şey çok güzel olacaktı aslında.
Ama "13 Şubatta Gösterime Girecek " demesiyle Annemin "Sinemaya gideriz anlatma o zaman" demesinin arasında kaç saniye vardı bilmiyorum.
Sorun büyüdü.
Annemle Grinin Elli Tonuna gideceğim, yani o öyle istiyor.

Hayır annemle giderim de filmin keyfi çıkmayacak ona yanıyorum :p


                                                                                                                                                          Müpte bildirdi.

4 Şubat 2015 Çarşamba

İkBinOnDört Vs İkiBinOnBeş

Okuyucu, araları kısa tutma konusunda istikrarlı olarak devam ediyorum.
Gerçi bu yazıyı hazırlayana kadar çarşamba oldu ama en azından uğraşıyorum.
Bu kayıtlara geçsin.
Müpte uğraştı.
Söz konusu mim misali bir durum olursa yalan yok yazması daha kolay :)
Ama kolaylığından değil tamamen geç kalınmışlıktan bu acelem.

İlk olarak Noctem Orisa' ya tişikkirlir der devam ederim.

İkibinonbeşten ne beklediğimi yazmamı istemiş ki ben beklentiye karşıyım.
Pek bir mandıra filozofu gibi olsa da demeden edemeyeceğim, karşıyım.
Bilirim ki beklentiler karşılanmaz, gerçekleşmez.
Hal böyle olunca üzülürsün üzülürsün üzülürsün. 
Kaçar yolu yok.
Şimdi sorarım size neden üzüleceğimi bildiğim bir şeyi yapayım ??
Pek uzun detaylı olmadı biliyorum ama akışına bırakmakta yarar var :)


Dilekçe'min istediği iste geçmişi biraz deşmek olsa gerek ki yoğun sorular mevcut :)

İŞTE MÜPTEZELİN MERAK EDİLEN 2014 YILI diyemem de böyle bir girişlik sorular var hatun burada :)

D: 2014 Yılını nasıl Tarif Edersin ?
M: Derim ki geçtiğimiz yıl kendimi aştığım yıldı, bir sürü mallıktan kurtardım kendimi ki yanlış anlamayın öküzün tekiyle neredeyse nişanlanıyordum !?!! 
İş konusunda bir sürü değişim de mevcut gerçi maaş konusunda da büyük gelişim olaydı iyidi de neyse hadi. Tadımız kaçmasın :o
D: Uzun zamandır yapmadığın ve Tekrar Başladığın Neydi ? 
M: Spor. İnanılmaz derecede saldığımı fark edip ben bu durumu düzeltirim diyerek her şekilde kendimi adamışlığım var. 
Ps: Böyle dediğime bakma iş yoğunluğu yüzünden, gidemiyorum. Bahane mi bu? sanırım.
D:Hayatında İlk kez Yaptığın neydi ?
M: Bilemedim. Cidden ilklere konu olacak bir çok şey yapmışımdır da unutuyorum anacım, yok hemen gidiyor.
D: Kilo Aldın/verdin mi?
M:Üstte cevaplamıştım ama açık yüreklilikle kilo verdim ben laaağnn diyebilirim sanırım :)
D:Saçlarını uzalttın mı kısalttın mı? 
M: İşte bu soruya sürekli klasik bir cevap verebilirim. Kısa saç pek yakıştırmadığımdan (Kendime) uzun saç sürekli. Renk değişir, ama şekil kolay değişmezz.[çılgın kuaförler harici]
D: Kozmetik ve bakım için daha çok mu az mı para harcadın ?
M: Kozmetik ve bakım işlerinde babaya bağlıyım. Gerçi kredi kartından aldığımdan haberdar değil ama olsun, ben para harcamıyorum bunlara ;)
D: En fazla gelen cep telefonu faturan ?
M: Bu sorununn amacını anlamadım ama ben, neden sormuş olabilirler ki . Söylemem utanırım hem :$
D: Yaptığın tatil ?
M: Tatil mi ?!?! - O ne be !?!
D: Çok alkol içtiğin oldu mu ?
M: Yok ama onu 2015 e bıraktım, denemeler devam ediyor. 
D: Telefonla en çok görüştüğün kişi ?
M: Çok yakın olmasına rağmen Annem, düşün ki odadan odaya bile telefonda konuşuyoruz. bi tık aşağısı T.. Öhöhööh.  neyse :D
D:En güzel anılarından bir tanesini paylaşsan bizimle ?
M: En güzeli diyebileceğim yok ya, paylaşmayayım. Bana özel kalsın.
D: En çok dinlediğin şarkı-lar ? 
M:Alle Farben-She Moves 
     Sam Smith - i'm not the only one
     Radiohead- Creep
     Fatboy Slim& Riva Starr - Eat, sleep, Rave, repeat (Sevdirenler sağolsun ?!)
     Sezen Aksu- Şinanay
Bak son dediğimi fena dinledim, dinlerim, dinleyeceğim !?!
D: Aklında en çok kalan kitap ?
M: Grinin Elli Tonu olsa gerek :) Neden bilmiyorum ama yani işte :)
D:En beğendiğin dizi ?
M: House' dur. Konu kapanmıştır. Türk istersen de L&M derim ;)
                                              
                                                                                                                           O gemi bir gün gelecek !?!1?!