26 Aralık 2017 Salı

Müpte' Günlükleri Vol.2

Fark edilmiyor azizim.
Ne kadar kötü olsan da fark edilmiyor. 
Paramparça olsan da bunu bangır bangır söylesen de anlamıyorlar.
Nefesin, sağlığın, bütünlüğün en değerlin kendin.
Evet aslında herkes başka söylese de canı kıymetlidir fazlaca.
Nasıl olmasın ki ? 

İşte O Durum Her Zaman Öyle Değil ! 

İçi parça parça olmuş, 
Yardım istemiş ama gerekli yardımı alamamış,
Şarkı yapmış. Fark edilmek istenmiş ama o da olmamış.
Sonunda en değerlisinden vazgeçmiş. 
Aldığı nefesi zehirle doldurup kendi sonunu getirmiş.
***

Okuyan bilir yakın zamanda intihar etmiş bir ünlü var.
Kore sevdalısı mupte' onu tanımıyordu.
Gerçekten arada fark etmediğim kişilerden ki takip etmezdim.
Ölüm haberini aldığımda yoğun çalışma dönemindeydim ki 
Durup durup 'Ölmüş ya ' diyebildim.
Bir baktım ki,
İçim daralıyor; bunalıyorum.
Hiç tanımadığım bilmediğim bir adam için ağlıyorum.

Neden !?! 

Defalarca sordum bunu kendime ama yanıt bulamadım.
Sanki o kadar yakın birini kaybetmişim de bir daha iyileşmeyecekmişim gibi.

İçim Daralıyor.
Bunalıyorum.
Sanki hiç bir şeyin anlamı yok.
Kendimi iyileştirmeye çalışıyorum, deniyorum.
Yüzeydeki pislikleri süpürüyorum ama  derinlere inemiyorum.

Boğuluyorum.
Fark edilmek değil derdim.
Hiç bir şeyim yokken ! Bu denli bozukluk neden çıkartamadım.
Anlamıyorum, anlayamıyorum.
ve işin kötü kısmı buna nasıl çare bulacağım bilemiyorum.

Dip Not: Ölmeyi falan düşünmüyorum sadece hayat zevkli gelmiyor.




7 Ekim 2017 Cumartesi

Ya Tutarsa

Hayalleri yüksek tutmanın neye zararı var anlamış değilim.
Kimlerin nerelerine denk geliyor da acıtıyor, ilginç. Zamanla her durumun değiştiğini hatta bunların çoğunu düşünüp acaba benim etkim var mı dediğim doğrudur. Gel gelelim hiç sorumluluk alarak yapmadım. En azından bun yaşamasında benim bir payım yok diyebiliyor ve hayatıma aynı güzellikte yaşamaya devam edebiliyorum.

İş yüzünden stres yaptığım bir dönemden geçsem de EĞLENİYORUM. Kötü durumlar olarak adlandırılan herşey benim için Süpriz' dir. Bunlar da benim eğlenmem için var oldu. Bu kadar.. 

Sürekli benim yüzümden, ben yaptım bunları demektense ' Dostum eğlendik bitti; bak bakalım neler kaptık bundan ' demek daha güzel geliyor. Önceleri herkese tuhaf gelse de artık onlar da alıştı bu halime. Berbat halde göründüğümü düşündüklerinde enerjimi toparlayıp dünyadaki en mutlu insan olabiliyorum. Yapılamayacak şey değil Ne demiş Aamir Khan ' All Is Well '
Rahatlat kalbini, uyandır bilincini artık uyan. 

Sen her düşündüğünü olumluya çek bakalım dünyanda neler değişiyor ;)

Bol mutlu günler ! 
Müpte' woke up 👍

21 Mayıs 2017 Pazar

Kırık Düşünceler vol.1



İçimde bir boşluk var.
Dizi izliyorum; geçmiyor.
Film izliyorum; geçmiyor.
Müzik dinliyorum; sanki bir şeyler bana geliyormuş gibi geliyor.
Uyuyorum; rüyalarım karmaşıklaşıyor.
Evde kalmamaya çalışıyorum; dikkatim dağılıyor. 

Her şey çok basit aslında ne çağırmak istersem o gelecek ama bu içimde titremeye sebep olan şey - kişi- varlık - düşünce her neyse; çabuk gelmeli.
Yirmi bir mayıs iki bin on yedi yirmi bir otuz sekizde yazıyorum bunu ! 
Same dinlerken; içimi titreten yer var ya tam orada. 

Sen beni böyle boşluğa sürükleyen ! Bu emir sana çabuk gel ! Bana olan ihtiyaçtan değil ?!?! ne ile ilgili bilmiyorum. Kim bilir belki de best günlere geçiş yapmamız gerekiyor.

Müpte Bildirdi. 
Güzel şeyler olur benim hayatımda.
Her zaman. 
Sadece seni Bekliyorum.

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Wedding, Bride, Bride's Mother






Düğünleri sevdim küçüklükten beri. Gitmesi zor gelse de gittiğimde hakkını vermediğim nadir düğün vardır. bir çok arkadaşım evlendi; nedime gibi bir şey pek olamasam da destek oldum daima. Kardeşim dediklerimin yanında oldum gerçi hiç kapris büyük delirmeler yaşayanına denk gelmedim. Pardon gelmemiştim ! 


2013 senesinde kuzenim ani bir kararla evden kaçtı. Kaçtı derken evlenmek ya da sevdiği kıza varmak için değil yani en azından biz öyle biliyoruz. Annesini ameliyat olduktan on ay sonra bırakıp gitti. Bunalmış, büyü yapılmış, duramıyormuş gibi açıklamaları da seneler sonra öğrendik. Tabi bu sırada olan bir şey var ki ayrıldıklarını idda ettikleri sevgilisiyle evlilik kararı almışlar.
bunları biz 2016 yılında öğrendik. Elbette ailede kızgın olanlar vardı konuşmak istemeyenler; tepkili olanlar ama bir şekilde sessiz kaldılar. Nihayetinde geçtiğimiz haftalarda düğün mevzusu vardı. Malum kuzen olunca ikinci torun olarak verilen görevleri level atlamak için yaptım. 

Kötü şeyleri çağırırsan gelir der çekim yasası; bunu öyle bir çağırmışız ki elbise hazır olmadı, geç gittik sinir stres ben bile yaparken. Damat geç kaldı. sanırım gece yarısıydı gelebildiğinde. Ertesi gün kuaföre baya bi rötarlı gittik. 

Beni bunaltan kısım sürekli olarak kuzenime söylenmeleriydi; çoğul olmasının sebebiyse gelin ve annesinin bunu yapıyor olmasıydı. Erkek tarafındasın ve etrafın laf ettiğin çoğcuğun ne olursa olsun aiesiyle dolu bu şekilde yapmamalı diye düşündüm. O geceyi atlattık; zor gelse de bir şekilde geçti. İki gündür doğru dürüst uyuyamayan ben sabahın 7'sinde ayaktaydım. Malum kuaföre gidilecek. 
İşte bu noktada peşi sıra bir çok küçük olay oldu. Abisine kızgın bir müpte' üzerine sürekli söylenen gelin anası ve bir adet gelin... Kuaföre girdikten sonra her şeye kulp bulan gelin tavırları beni benden aldı. Gelin odasında bir boncuk dikmeyi bile bilmediğini idda eden kaynana daha da sinir etti. 
Bir düşünün saç makyaj her bi halt yapılmış ama gelinin yanında boncuk diken biri var; ayağında topuklu ayakkabılar ve fonda söylenen bir gelin annesi - gelin ikilisi...
Dışarı çıkmaya çalıştıkça daha çok daha çok söylenmeler en son laf sokmaları devreye soktum. Level atlayabilmem için koruma kalkanları olmalıydı dimi(!) Her gelen derdi savdım başımdan.
Her düğünde olduğu gibi ; altınların kimde duracağı sorunsalı mevcuttu burada. Onu da atlattık derken gelinin ikili oynadığını fark ettim. Adını bile söylemek istemiyorum; kim bilir bir daha ne zaman göreceğim onları ama nötrlendim ikisine karşı... 

Demem o ki mükemmel düğün diye bir şey varsa; onun içinde kesinlikle dır dır ve stresli bir gelin yok. Benim düğün diye bildiğim gördüğüm şey bunların olmadığı en azından minimize edildiği yerlerdi. Siz gelin olacaksanız; lütfen o gün benim diyerek yanınızda olmaya çalışan insanları kullanmayın. İhtiyaç görmek ayrıdır her şeyin dırdırını yapmak apayrı...


Müpte' bildirdi.
Sorunlu bir gelin olmayın.

12 Mayıs 2017 Cuma

After Holifest !

Hi everyone ! 


Resim Alıntıdır.

Sene başından beri chill out festivallerini kovalayan biz; nereden gözümüze takıldıysa HOLİFEST' e gitme kararı aldık. Aslında tuhaf gelebilir; abijim para verip ormanlık alanlarda takılmalar neden olsun diye ?! En azından başta böyle düşündüğüm doğrudur. Gene de denemeden bilemezsin mottosuyla bindik bir alamete ! Gittiğimiz yeri zerre kadar bilmeden yollara düştük yeniden ! 

Haftasonlarını uyumakla bağdaştırmış biri olarak erken kalkmak bana zulüm gibi gelse de yarım bırakmak olmayacağı için diyecek bir şey yok bu duruma. 

Adresi Yandex' e yazdğımızda Sarıyer belirdi. E tabi yolluk diye tabir edilen çerezlerimizi hazır ederek çıktık yola.. İ ile gittiğimiz ilk istanbul gezisi değil elbette bu ama gene de her defasında olduğu gibi heyecanlı olarak çıktık. 
Bir yere giderken gideceğimiz yer hakkında araştırmalarımız meşhurdur. Bu sefer de her şeyi güzelce araştırdık gerekli olanlar; denenmesi gerekenler; tavsiyeler; kötü yorumlar.. 
2 saatlik yolculuk sonrası -tabi ki arabada oynaya eğlene gittik- ağaçlı bir yola doğru girdiğimizde 'değer be erken kalkmaya' diye düşündüğüm de doğrudur. Kayıtlara geçsin; her erken uyandığımda böyle bir yere geleceksem uyanmaya razıyım ! 
Festival biletini kapıdan alacaklara selam olsun diyereek sırada bulduk sonrasında kendimizi. 
Genel olarak bakarsam; ortamın girişi bile cezbedici geldi. En sonunda içerdeydik etraf stant dolu rengarenk.. Yeşil ve maviyi deli gibi seven biri olarak ertafı keserken bir kaç saniyeliğine mest olmuş olabilirim. Festivale uygun giyinmiş kızlar, elele sevgilililer, yerde yatan gruplar, sarhoş olan olmayan herkes ve tabi ki bu festivalin olayı Hintli arkadaşlar..
Havanın biraz rüzgarlı olması dışında her şey mükemmeldi. En çok eğlendik, en çok güldük, ençok içtik ve farklı tatlar denedik... Toplamda içerde sekiz saat kalmıştık eğer yol olmasa eminim on iki saate kadar da dayanabilirdik. 

Holifest dediğimiz arkadaş Hindistan' a özgü; aslında bahara selam vermek de denebilir.. 
Baharın gelişini kutlamaksa; dans etmek, şarkı söylemek ve elbette boya fırlatmak. Festivalin en güzel kısımlarından biri her yerinin rengarenk olması.. Onlar da kendi içinde ayrılıyor; Mavinin dinginliği Sarının dindarlığı Kırmızının masumiyeti Yeşilin  canlılığı temsil temesi gibi.. 

Dipnot :Gitmeden okuduğumuzda verilen tavsiyelerde beyaz giyilmesi gerek diye bir şey bulunuyordu. Ama ben buna kesinlikle karşı çıkıyorum ! İstediğin rengi giy ve git zaten rengarenk olacaksın en azından böyle bir kısıtlama yapmamalısın. 
Dipnot2:Bir de Event Garden' da yapılan Holifest ' e gideceksen adresi takma o ağaçlı yolu takip et karşına çıkacak ;)

After movie teaser ' a buradan
Fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

Müpte' bildirdi. 
Rengarenk günleriniz olsun. 

10 Mayıs 2017 Çarşamba

Sorry, I Was Wrong !

"Hata yapmayan insan yoktur, kişinin insanlıktaki derecesi, hatalarını kabul edip düzeltmek için gösterdiği gayret ve titizlikle ölçülmelidir."
                                                                                               Albert Einstein 





İnsan ezelinden beri hata yapar bu su götürmez bir gerçek mevzu ondan ne kadar ders aldığın.. Bir çok konuda hata yaptım küçük olanların yanısıra arkadaşlarıma, kardeşlerime yaptığım hatalar beni üzen aslında. Çok sorumluluk sahibi dediğinin arkasında duran biri değildim. Her zaman sorumluluktan kaçan ve erkek bulduğunda yakınlarını hiçe sayan biri oldum. (zamanında) Bundan 5-6 sene önce bencil bir pislik olduğumu da kabul ediyorum. 
Dün gece 'girl night' yaptığımızda eskiler açıldı bir anda.. Eski hatalar, alınan dersler ve benim yaptıklarım.. Biliyorum kızların anlatmak istediği durum kendimi korumam ve erkek arkadaşı hayatımın merkezine koymamam gerektiğiydi. Tabi içimde halledemediğim geçmişin bir bölümüne takıldığım durum ortaya çıkınca ; kendimi kaybetmiş ve durduraksız ağlamış olabilirim.


5 Sene Önce

Esas kızımız erkek arkadaşıyla görüşmekte sorun yaşıyor ancak lokasyon olarak aralarında sadece 20' mesafe var. Buna rağmen görüşmeleri, konuşmaları sınırlı.. Bir gün belirliyorlar görüşmek için.. O gün S sevgilisinden ayrılıyor ! Ama ne ayrılma aldatıldığını öğrenme, sokak ortasında bağrışmalar telefonda ağlamalar.. Esas kızımız arkadaşının yanında bütün hepsine şahit; buna rağmen planladıkları görüşmeye gidiyor. En yakın arkadaşını orada  bırakıp o çocukla görüşmek için Gİ Dİ YOR !!!

Tabi aralarında bu büyük bir sorun değil.. En azından o anda fark edilmiyor.. 

Esas kızımız sevgilisiyle problemli her zaman olduğu gibi.. Ve ona bariz bir şekilde yürüyen başka bir arkadaşıyla buluşuyor. Buraya kadar normal her şey ama sırf sevgilisi trip attı diye - arkadaşlarını buluşmaya ikna edip götüren esas kız - sevgilisinin yanına gidiyor. Daha açık olursak onları bir güzel satıyor. Sonuç tabi ki de sinir krizleri ve arkadaşlık zedelenmeleri.. 
Şahsen bana böyle bir şey yapsalar eğer unutmamışsam o kişiyle bir daha zor görüşürüm.
Buradaki esas kız anlaşılacağı üzere Müpte'.. Yargılanması gereken hor görülmesi gereken kişi benim.

Bunları yaparken nasıl bir ruh halim vardı neden böyle şeyler yaptım hiç bahane sunamayacağım açık yüreklilikle söyleyebilirim ki tamamiyle evlilik meraklısı sevgili delisi olmam sonucunda ortaya çıkmış durumlar hepsi. Ha bundan utanıyor muyum evet deli gbi iutanıyorum ama bunu artık atlatmam gerektiğinin de farkındayım. 

Dün gece bir kere daha onların önemini anladım. Bir kere daha içim acıdı ve hatalarından pek ders çıkartamayan biri olarak dün tüm acımı döktüm ortaya. Affettiklerini bilsem de yeniden o durumlar için af diledim hem kendimden hem en yakınlarımdan.. 

Hatalar her zaman küçük yaralarla atlatılmıyor biliyorum ama sanırım ben ucuz atlattım. Bir daha böyle bir durumla karşılaşır mıyım * ! Sanmıyorum artık o bencil, erkek delisi, evlilik meraklısı müpte' yok buralarda; dönüş bileti almadan uzaklara gönderildi. Ta cehennemin Dibine.


Müpte' bildirdi.
Zamanın kıymetini bilin.

24 Nisan 2017 Pazartesi

Still Learning to Blog ?!


Uzun zamandır sürekliliği olmasa bile yazıyorum buralara.. Saçma bir dönem de olsa kazandırdıklarına bakınca; iyi ki dediğim şeyler yapmışım. O zamanları bilen vardır okuyan belki de.. Blog yazılarıma baktığımda neler neler yaşamışım aman yarabbi diyemeyeceğim. Geçmişe bakınca bencil pisliğin biriymişim onu anladım. Blog mu beni yönlendirdi ben mi onu emin değilim ama baya farklılıklar mevcut :)

Sene 2014 adımı bulmaya çalışıp; uzun zaman kaybetmiştim ama şimdi anlıyorum demek ki zamanı değilmiş ve ben uğraşmışım adımı bulmaya.. 24 Nisan 2014 tarihinde buraya geldim ve buradayım.
İyi ki de buralara gelmiş sizleri tanımışım. Duygusal yazı yazma özürlü olduğum doğrudur ama buradan kazandığım bağlar çok etkili.. İyi ki varsınız iyi ki benim biricik müpte'm 2014 yılında var olmuş..



Müpte bildirdi.
Kendinizi Sevin; Beni de tabi.

29 Mart 2017 Çarşamba

Bkz. Leyleği Havada Görmek !?1





Kafamıza esti bir gün tatile gidelim diye..
Nereye olabilir diye düşünüp durduk ama aklımızda Akdeniz vardı yalan yok. Ben görmüştüm oraları hatta Isparta'da okumuştum ama bir türlü tatil fırsatı geçmedi elimize. Derken yola koyulmaya karar verdik istikametimiz Olympos'
Sene o zaman 2016 tabi.

Daha planlı tatiller yapalım dedik sonrasında baktık kapadokya turları çok güzel e hadi deneyelim demeye kalmadan Kapadokya'dayız. İnanın o tatile daha rahat çıktım. 2016 yılı bana toplamda 4 tatile mal oldu ama hepsinin yeri farklı. İnsanlar bir kere bile çıkamıyorken benim bu kadar çok gezmem yadırgandı elbette. Ama tatil dediğimiz şeyler benim için terapi niteliğinde olduğundan 3 gün bile uzun uzun tatil gibi geldi. Kapadokya öyleydi mesela; toplamda 2 gece kadar kaldık ama doyasıya gezip eğlendik. Düşün o kadar hoşumuza gitti ki bir daha gitmeyi planlıyoruz.
Bu sene daha planlı yapalım dediğime de bakmayın sadece rotalar belli oldu. Evet gene bir kaç tatile çıkacağız. İlk tur Bozcaada olacak uygun kalacak yerler ve tarihi mekanlar ! Allahım şimdiden istiyorum hemen gelsin diye.. Sonrasında İzmir yapılacak işte bu senenin uzun tatili bu olacak; sahil kenarından gezerek bir çok yere devam edeceğiz. En son Datça ?! Evet şuan rota böyle.

Gene de haftasonları gezmeler ve yürüyüşler fazla olacak ama asıllar daha güzel olacak diye düşünüyorum. Varsa fikriniz alırım bi dal belli mi olur rota değişir ya da eklenir !

Fikirleri bekliyorum efenim.
Müpte' bildirdi.
Sevin kendinizi.

28 Mart 2017 Salı

With Korean Drama


Her şey Secret Garden ile başladı aslında..
Sonrasında neler olabileceğini inan hayal etmemiştim. Küçüktüm ve dramalara kandım evet küçüktümm seneler önce başladı bu merak bende.. Şimdi bir baktım ki.. aman yarabbi neler izlemiş neler neler yapmışım ben !

Kore dramalarını herkes bilir, öyle her kesime hitap etmez.. Dizileri izleyenlerde bir dil aşkı başlar bir anda kendini sevdiğin adama ' Oppa ' derken bulursun ve uzun süre maruz kalırsan artık altyazı ihtiyacı duymaz ve onlarınn koruyucu oluverirsin. Ben K-Pop dinliyorum hem de senelerdir ve bazı şarkıları oldukça hoşuma da gidiyor. Bu merak 2010 yılında başlamıştı kim dediyse Secret Garden izlemiş ve Hyun Bin oldukça ilgimi çekmişti. Tamam hor görme beni ergendim ! bir tek oyuncu için senelerce izledim diyemem ama dizilerde genel baktığım budur !?1 Gözümüz gönlümüz de mi açılmasın yani ? 💃 Bir süre sonra bağımlılık yaptığını fark edip vazgeçtim; zordu insan çok sevdiği bir şeyden vazgeçmesi düşünüyorum da sigarayı bırakmak gibi bir şeydi. Sağlığıma zarar verdi - uykusuz geceler kan çanağına dönen gözler - sayko oldum anlayacağın.
Düzenli olarak izelemeye devam ettim ama kota koydum kendime BIG beni bu konuda eğiten dizi olduğundan mıdır Gong Yoo ilgimi çekti ondan mıdır bilmiyorum ama tam olarak geri dönüşümü temsil etti. O nedenle kendisinin yeri bende apayrıdır. 
Şimdilerde GOBLIN vardı; bitti ama olsun OST bize yadigar elbette fantastik olması ayrı bir güzel.. Gong Yoo ise en güzel 👊

Bloğumu kore dizilerini yazan bir bloğa çevirme niyetinde değilim ama ben de onlardanım bilin istedim :) Nasıl izlenmez ki onlar gamzeler şahane beyzadeler çok hoş, konu desen genel itibariyle güzel ve saatler boyunca süre gelen 6-7 sezonluk diziler gibi de değiller ( GOT seni ayrı tutarım yerin bambaşka biliyorsun).
Tamam tamam..




Müpte' böyle bir ilgiye sahip işte..

24 Mart 2017 Cuma

Müpte' Günlükleri Vol.1




Bir ben miyim korku filmlerinden korkan !?!

Defalarca sordum bunu, anlayamadım insan vaktini neden korkmak için harcasın neden yani. 
Parasını da bu tarz şeylere harcayanları anlamıyorum. Ödlek bir insanım arkadaşım ne yapalım yani.. Meditasyon sırasında ışık gördüm, ışık gördüm diye korkup gözlerini açan ben; köy evlerinden haz etmeyen ben.. Bir de kalkıp sinemaya hem de doğa üstü varlıkları izlemeye gideceğim. NE!?!??!

Aslında; 

Korku dediğimiz şey küçüklüğe dayanıyor. Eğer bir abiniz varsa ve aranızda sekiz kadar yaş bulunuyorsa; bazen travmalarla büyümüş olma ihtimaliniz çok yüksek.. 
Evet bir adet abiye sahibim ve kendisini evren kadar seviyorum. Uçsuz bucaksız sonu gelmeyecek şekilde... Gene de bu travmalarımın sebebi olmayacağı anlamına gelmiyor.

Sene 1995 

Denizde yüzmeye bayılan bir adet müpte' abisi tarafından sandaldan atılır. Amaç mı ? yanlarından yüzerek uzaklaşmam.. Bunu beni iterek yapmasının anlamını hala çözemesem bile o sene boyunca denize girmeye korktum. 
Güncelleme: Elbette artık öyle bir durum yok. 

Sene 1997 

Sokaktan para isteyen müpte' balkondan abisinin çıkmasıyla para istemeye devam eder. Bir bakar ki balkondan resmen para yağmuru var. Alır bu paraları bakkala bir güzel dondurmasını, toz leblebisini alır ve parayı uzatır. Ne O !?!?! Paralar eski ; zamanı çoktan geçmiiiiiş. Müpte' ağlayarak açtığı dondurmayı yer ve akşam babasından fırçayı yer.. Dondurmayı sevmez. 
Güncelleme: Hala sevmez.

Sene Bilmem Kaç

Evde uysal bir şekilde oturan müpte malum kış aylarında ailesiyle tek oda içerisinde bulunur.
Tuvalet için odadan ayrılır ve dönüşte korkutulur. 
Güncelleme : Hala karanlık rahatsızlık verebiliyor.



Seneler geçti bunların üzerinden ama kardeşim de abimle aynı özelliklerde; ara ara korkutuyor. Travmalar tam geçecek diyorum geçmiyor ! 
Tabi ki bunlar işin şakası sinirlenmiyorum da ben sana yapsam hoşuna gider mi ? Sorusunu yönelttiğimde ben korkmam ki demeleri kanıma dokunuyor be 😐

Ne olursa olsun..
Onları sevmeye devam edeceğim de bir gerçek. 
Müpte' bildirdi.
Kendinizi de kıymetlilerinizi de sevin.

23 Mart 2017 Perşembe

Müpte' Günlükleri



Yazıp sildiğim kaçıncı yazıdır bu bilmiyorum ama yazmaya devam ediyorum. 
Ne hakkında yazacağını planlayan müpte' artık bunu yapamaz oldu. Kafasında o kadar çok şey var ki !?! Bu sıralar kendime çok yoğunlaştım. 
İnsanın neler isteyince neler yapabileceğini keşfetmiştim ama düşüncede kaldığı için sonuçlarını pek gördüğüm söylenemezdi. Artık düşünceleri pratiğe dökmeye başladığım doğrudur ha çok iyi yapıyorum diyemem gene de deniyorum :) 

Vazgeçmek Yok !

İnsan ilişkileri konusunda bir çok eksikliğim olduğunu fark ettim. Bu kötü deneyimleri atlatmanın yolunun kendimden geçtiğini gördüm. Nasıl olur da insan her defasında sorunlu ilişkileri kendine çeker bunu analayamıyordum. Her defasında aynı soru ' Neden Ben ? ' !?!? Anlam veremesem de burdumdan kıl aldırmadan sorun bende değil sende modunda yaklaşıyordum. Dışımdan neler söylediğimi hatırlamıyorum ama içimde hep bu vardı. Her gelen ilişkinin güzel yanları olmadı mı ? Elbette vardı; bunu hiç bir zaman reddedemem.

Ne değişti ? 

Müpte' değişti.. Değişimin aslında bilinçaltında yattığını anlamak zor olsa da en azından oldu.
İnsan inandığını yaşıyor desem ? Başta nasıl olur diyen bir kişilikken, inandığımız şeyi yaşıyoruz. Bilinç altında bir insan değersiz olduğuna inanıyorsa; ( ben gibi ) değersiz olduğunu bir şekilde hissettitecek insanları çekiyor yamacına.. Düşüncelerin, inandıkların, söylediklerin çok etkili aslında evet yaşamadan anlamak zor ama ben bile bunu söylüyorsam vardır bir durum. 

Mesela..

O güzel günler geldi. Kesinlikle çok mutluyum artık ! Kendi kendime yettiğim kimsenin sevgisine ihtiyaç duymadığım o dönem. Her şeye kapattım kendimi diyemem de 😉 
Sadece inanıyorum her şey zamanında ve tüm güzelliğiyle geliyor. 👊

O zaman ne diyelim. 
Müpte' bildirdi. 
Sevin kendinizi.

9 Mart 2017 Perşembe

Daha Fazla ?


Her zaman buraya daha fazla zaman ayıracağımı idda eder oldum. Bir çok şeyde düzene oturtmuş olsam da bu konuda bir şey yapamıyorum. Mutlu insan yazmaz diye bir motto vardı sanırım bu doğru. İnsan üzgünken daha fazla dökmek istiyor içini gerçi şuan o mottoyu biraz da olsa yıkmak için buradayım :) Özlemek konunun ayrı bir kısmı tabi onu da dip not olarak ekleyeyim.

Saatler günler haftalar geçiyor ömürden ve buna bir şekilde müdahalede bulunamıyoruz. Zamanın kıymetini bu sene anladım diyebilirim. Ama verimli kullandığım konusu tartışılır. İnsanoğluyuz sonuçta ne kadar güvenilir olabiliriz ki düşünceler değişir yapılanlar farklılaşır hiç belli olmaz. En basit örneği asla bırakamam dediğin sigaradan vazgeçersin, çok sevdiğin erkek arkadaşının adını unutursun. 
Bu sıralar kendime odaklıyım bolca; spor eğitim tatil planları neler neler?!! 
Ama yetmiyor zaman az kalıyor bunların arasına blog yazmak giremiyor ki kişisel durumlar çok fazla söz konusu neyse çok da ağlamayayım değil mi :) 


Nihayetinde gizliden takipteyim. 
Bilin istedim.

1 Şubat 2017 Çarşamba

Sesiz Çığlık !?!

Var olduğumuz hayatın içinde bir çok şeyi tüketiyoruz ki bunu hepimiz biliyoruz.
Bazıları bu konulara daha çok dikkat ederken bazıları sessiz kalarak gözlerini kapatarak devam ediyor yolculuklarına..

Bir çok duruma karşı sadece pragmatik bir şekilde bakanlara ayrıca gıcık olduğumu belirtmek isterim. Ben çok net çizgileri olan, savunduğu konuyu bağırarak dile getiren biri olamadım. Yapı meselesi dedim geçtim. Haksızlık gördüğümde ses çıkarsam da benden fazla ses çıkartanlardan da olamadım bununla gurur duymuyorum hayatımda KEŞKE dediğim noktalardan birisidir bu. 
Bu zamana kadar yapılan şiddet herkesin farkında olduğu bir durum olsa da bilinçli olarak savunanlarla o kadar karşılaştığım söylenemez. Ben de yapmadım ve gene belirtiyorum bu KEŞKE dediğim noktalardan..

Lüks hayatımıza o kadar bulaşmış durumda ki çizginin öncesine bakmak çoğu zaman aklımıza gelmiyorDU. ( Sen bakıyorsan ne mutlu sana !?! )  HAKİM aslında bildiğimiz ama uğraşmadığımız bir noktaya parmak basmıştı. Biliyorsunuzdur muhakkak bir çok haber çıktı hakkında..Hatta Cem Adrian da bir çok paylaşımda çağrıda bulundu. Bahsetmeye utandığım bu durum Dünya'yı paylaştığımız canlılarla alakalı.. 
Yastık yapılabilsin, mont olabilsin ya da bir boyunluk olabilsin diye kürkleri alınan canlılar. 
Bilgim olmayan bir konuda serzeniştim var belki de ama izlerken, okurken içim acıdı !?1
Bunu bana yapmış olsalar dedim; yapmış olsalar ne düşünürdük ? Canım hala içimdeyken derimi soysalar sırf benden güçlü ve aklını kullanabilen(!) varlıklar için lüks olsaydım sesimi duyuramasaydım ne olurdu ? Benim hakkımı savunamazken başkaları savunabilir miydi ? Sorunun cevabını hiç bilmesem de en azından bizim bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bence bu konuda haksız değilim bilinçli bir şekilde gerçek kürk içeren eşyaları almamalıyız. 
Onlar kendilerini koruyamıyorsa bunu biz gerçekten aklını kullanabilen yaratıklar olarak yapmalı sessiz kalmamalıyız. Dedikleri gibi;
 ' Bu vahşeti ülkemizden, dünyadan silelim.. Neden olmasın ? '



Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile hayvanların ‘giyim eşyası’ ya da ‘tüketim malzemesi’ olmadığını hatırlatarak Batik ve İpekyol firmalarını boykot etmeye çağırdıHayvan hakları savunucularından tavşan kürkü satan Batik ve İpekyol’a boykot çağrısıHayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile hayvanların ‘giyim eşyası’ ya da ‘tüketim malzemesi’ olmadığını hatırlatarak Batik ve İpekyol firmalarını boykot etmeye çağırdı.
HAKİM, şunları kaydetti:
“Türlü bahanelerle hayvanların katledilmesini meşrulaştıran, moda kılıfı adı altında hayvan zulmünü, katliamını pazarlayan firmalardan alışveriş yapmayın, zulme ortak olmayın.”
“Yaşam hakkına değer veren herkesi, tavşan kürkü satarak kar elde eden, kanlı bir ticari anlayışa sahip olan, modayı değil zulmü pazarlayan Batik ve İpekyol’u boykot etmeye çağırıyoruz.”
Cem Adrian’dan çağrıHayvan haklarını savunan şarkıcı Cem Adrian, ürünlerinde gerçek kürk kullanan giyim markalarını durdurmak sosyal medya hesabı üzerinden duyuru yaptı.
Markalara, “Kürkü için öldürttüğünüz hayvanların da aslında kedilerden, köpeklerden farklı duyguları yok. Onları canlıyken sevin” diyen Adrian, Instagram’dan şu sözlerle çağrı yaptı.
“Ürünlerinde kürk kullanan büyük ve köklü markalarla kişisel olarak iletişime geçip yaptıkları yanlıştan dönmeleri ve artık kürk kullanmayacaklarını beyan etmelerini istedim. Pazartesi dönüş yapacaklar. Olumsuz dönüş yapan ya da hiç dönüş yapmayan tüm firmalara karşı büyük bir kampanya başlatacağım. Herkesi bu markaları protesto etmeye davet edeceğim. Lütfen benzeri görülmemiş bir destekle bu vahşeti ülkemizden silelim. Sonra da dünyadan... Neden olamasın?”
Koton geri adım attıÜnlü giyim markası Koton, gerçek kürk kullandığı ürünlerini gelen tepkiler üzerine toplatma kararı aldığını duyurmuştu.
Koton, Twitter hesabından bir açıklama yaparak ürünlerin toplatıldığını duyurmuş, tekrar gerçek kürk kullanmayacaklarını açıklamıştı.
 HABER ADRES 

 

30 Ocak 2017 Pazartesi

How's Your Life ?


Kendimi birilerine anlatmak mı
Neden yapayım.. 
Bunu bir türlü anlamadım ' bana kendinden bahset ' klişedir. ! Dev klişedir ! 
İnsanları zamanla tanımak varken neden bu acele
Atlarıyla mı kovalıyorlar, sorun ne 3 gün içinde ölecek misin ?


Anlamsız sorularla dolu bir gün daha, bu bloga yazarken sanki kafam güzelmiş ve sağa sola yatıyormuş gibi hissediyorum. Bu şekilde enerji oluşturması ne ifade ediyor acaba
Büyük aşkların bittiği bir zamanda yaşıyoruz hala aşk var mı bilmiyoruz ama birilerinin geleceğini düşünüyoruz . Bu ne alaka deme sakın müpte' halleri sadece biraz daha saçma 😋

Enerjiler, olumlamalar, sipiritüel yaşamlar falan derken sanırım biraz manyak oldum ! İtiraf ediyorum bazen ne olduğunu anlamıyorum ama bir şeyler etkileniyor. Ne zaman aşk konusuna girsek sanki yüzünü hiç tasvir edemediğim biri oluyor hemen sağ yanımda.. Bir çok yere göre gelecek kişiyle alakalı bu durum ha nasıl gelecek atını alıp mı arabasını alıp mı orası hala muamma.

Malum 27 yaşındayım artık bu sene 28 i göreceğim ama nedense hala evlenmek için geç kalmış muamelesi görmek feci koyuyor. Elbette ergen değilim ve elbette yaş aldım ama ben tam olarak hazır olmadan nedir beni bu işin içine sürükleme dertleri.. Neden evlenmeliyim bu yaşta ? 

Gelenlere bakıyoruz, inceliyoruz görüyoruz ki anlaşamıyoruz. Ama görüşmeye devam mı etmeli
Onun önüne mi sermeli her şeyi ? yeter ki evleneyim diye göz mü yummalı  ? Neden benim gördüğüm bu durumları başkaları görmüyor
Annemin bu konuda bana güvenmiyor olması kötü ama ben her şeye rağmen inanıyorum tanımlayamadığım ama hissettiğim o kişi gelecek. Annem için biraz daha erken gelmesi gerekse de tam zamannında gel her kimsen tam ol ve gel...